16 Ekim 2014 Perşembe

ÇEKEMEMEZLİK








Çekememezlik kısmen töresel, kısmen de entelektüel bir kötü duygu olup her şeyi olduğu gibi değil de, başka şeylerle ilgileri açısından görmekten ileri gelir.

Başkalarını çekemeyen birisi, ‘’Güneşli bir gün, mevsim de bahar, kuşlar cıvıl cıvıl ve ağaçlar tepeden tırnağa çiçek açmış ama duyduğuma göre Sicilya’da bahar bundan bin kat daha güzelmiş; Helikan korularındaki kuşlar daha tatlı öterlermiş ve Sharon gülleri benim bahçemdeki güllerden daha göz alıcıymışlar.’’ Diye düşünebilir. O böyle düşündükçe de güneş donuklaşır, kuşların cıvıltısı tatsız cırlamalar gibi algılanır, çiçekler de dönüp bakmaya bile değmez olurlar. Böyle düşünen birisi hayatın tüm hazlarını olumsuz karşılar. Kendisine ‘’Evet,’’ der, ‘’gönlümün kadını çok güzel, onu seviyorum, o da beni seviyor ama Seba Melikesi kim bilir ne kadar güzeldi! Ah, Süleyman’ın eline geçen fırsatlar benim elime geçseydi! ‘’ Bu gibi karşılaştırmalar yersiz ve budalacadır; hoşnutsuzluğumuzun nedeni, ister Seba Melikesi, isterse kapı komşumuz olsun, boşunadır. Akıllı bir adam için, elinde bulunanlar, başkalarının sahip oldukları nedeniyle değerlerini yitirmezler.

Her şey bir yana, mutluluktan daha çok kıskanılacak ne vardır?
Benim 2 katım aylık alan da, kendisinin iki katı aylık alanı düşünerek acı çekmekte ve bu böyle sürüp gitmektedir. Şan ve şeref istiyorsanız Napolyon’a imrenebilirsiniz. Ama Napolyon da Sezar’ı çekemiyordu, Sezar İskender’i, İskender de hiçbir zaman yaşamamış olan Herkül’ü çekemiyordu denilebilir. Demek oluyor ki yalnızca başarı ile çekememezlikten kurtulamazsınız, çünkü tarihte ya da efsanelerde sizden daha büyük şeyler başarmış olanlar vardır.
Hazların tadını çıkararak, işinizi yaparak, belki de yanlış olarak daha talihli olduklarını düşündüklerinizle kendi durumunuzu karşılaştırmaktan kaçınarak çekememezlik duygusunu yok edebilirsiniz.


Bertrand Russell
İngiliz mantıkçı ve düşünür. Filozof. Nobel Edebiyat ödülü sahibi. ABD’nin hidrojen bombası denemelerini lanetledi, 1950 de Nükleer Silahsızlanma Kampanyası’nı organize etti. Stockholm’de Satre’ın başkanlığında bir Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin kurulmasına ve ABD’nin Vietnam’da uyguladığı vahşetin araştırılmasına öncülük etti.

İyi Okumalar
Özgür Okuryazar









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder