27 Mayıs 1960 askeri darbesinden önce Türkiye içten içe
kaynıyor. Darbe öncesini
konu alan roman Vedat Türkali’nin ilk romanıdır. 1974 yılında milliyet
yayınları yarışmasında 1.lik, 1976 Orhan Kemal roman armağanı almış başucu
kitabıdır.
Yeni bir uyanış yaşıyor o yıllar Türkiye. Sınıf atladığı
yıllar. Ülke siyasi kaos içinde. Öğrenciler, isyan ederlerken toplumun diğer
kesimleri sessizce olanları izlemektedir. O zamanın aydınları, sanatçıları, üniversiteleri,
işlerini kaybetmekten korktukları için kafalarını kuma gömmüşlerdir. Yönetimden
yanadırlar.
Öğrenci ayaklanmaları bütün hızıyla devam eder. Polis, ateş etmiştir kitleler üzerine. Etraf sivil polislerle kaynar. Herkes, birbirinden polis diye şüphelenir. Hapishaneler dolup taşmaktadır. Ülke kocaman bir cezaevine dönmüştür.
Öğrenci ayaklanmaları bütün hızıyla devam eder. Polis, ateş etmiştir kitleler üzerine. Etraf sivil polislerle kaynar. Herkes, birbirinden polis diye şüphelenir. Hapishaneler dolup taşmaktadır. Ülke kocaman bir cezaevine dönmüştür.
Kitabı okurken;
Öğrencilerle eylemlere katıldım, Kenan’la oturup meyhanede
içtim, Cağaloğlu’nda kitapçılarda dolaştım. Kenan’ın içsel yalnızlığında
kayboldum. Nermin’le ağladım. Günsel’in devrim aşkını içimde hissettim. Tek
başınalığın hüzünlü satırları arasında
ağladım.
Cağaloğlu, Ankara caddesi, Beyazıd, İstanbul Üniversitesi, Beyoğlu,
Şişli dolmuşları, Teşvikiye romanda sık sık uğrayacağınız duraklar arasında. 1960'ların
İstanbul sokaklarında yürüdüğünüzü hissedeceksiniz. Romanın etkisinden de öyle kolay
kolay kurtulamayacaksınız. Aradan yıllar geçse bile içiniz acıyarak hatırlayacaksınız
Kenan’ın iki kişilik yalnızlığını.
Romanın kahramanı Kenan, yıllar önce polis sorgusunda dili
çabuk çözülünce, kendine olan saygı ve güvenini kaybetmiş, geçmişiyle sürekli
kavga halinde biri. Çağaloğlu’nda kitapçı dükkanı çalıştırmaktadır.
Dükkanın finansmanını arkadaşı Rasim sağlar. Kenan, biraz kendine buyruktur.
Yemesini içmesini meyhaneye gitmesini sever. Meyhanede kafayı bulunca eğlenmeye
gelen gençlerin içerisinde karısına benzeyen Günseli’ye bir anda aşık olur.
Günseli yetim ve öksüzdür. Teyzesinin yanında kalmaktadır.
Günseli ile Kenan’ın ilişkileri zikzaklar çizer. İki gün
araları iyiyse bir gün kötü gider. Rasim, Kenan’ın Günseli ile ilişkisini
öğrenmiştir Her ne kadar vazgeçirtmeye çalışsa da başaramaz. Çok geçmeden eşi
Nermin, kocasının gizli ilişkisinde haberdar olur ama içine atar her şeyi.
Kenan, evi ocağı terk etmiştir. Pek nadir gider evine. Zamanla kitapevinin işleri aksar.
Günseli içeri düşmüştür. İçeride işkence görür, hakaretlere uğrar. Hücreye atılır.
Kenan, tesadüfen de olsa hep olayların dışında kalmış, tutuklanmamıştır. Günseli ve arkadaşları bu yüzden Kenan’dan polis diye şüphelenirler.
Kenan, evi ocağı terk etmiştir. Pek nadir gider evine. Zamanla kitapevinin işleri aksar.
Günseli içeri düşmüştür. İçeride işkence görür, hakaretlere uğrar. Hücreye atılır.
Kenan, tesadüfen de olsa hep olayların dışında kalmış, tutuklanmamıştır. Günseli ve arkadaşları bu yüzden Kenan’dan polis diye şüphelenirler.
Bu noktada sizi roman ile baş başa bırakıyorum aksi halde
romanı sonuna kadar yazabilirim J
İyi okumalar,
Özgür Okuryazar
Vedat Türkali: Senarist,
şair ve yazar. Edebiyat
öğretmenliği yaptı. 1951''de siyasi eylemleri sebebiyle tutuklanmış; 9 yıl ceza
almış 7 yıl sonunda koşullu olarak serbest kalmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder