Buyruk (Beloyannis’in Öyküsü) – Dido Sotiriyu
Kişi, güzel olan yaşamı sever doğal olarak, ama başkalarının yaşamını da düşünür, bu yüzden ölümü göze almasını bilir. Bir ülkü uğruna savaşan için kişisel çıkar yaşamının temel amacı olamaz. İnsanlar var oldukça, ülküleri uğruna ölmekten çekinmeyeceklerdi. Niko Beloyannis’de çekinmemişti.
Beloyannis, küçüklüğünden beri birçok kez hapishaneye girmiş ve sürgüne gönderilmişti. Onları hapishanelere kapatanlar, oralarda zamanın onlara çalıştığını, kendilerini teorik olarak yetiştirdiklerini bilseler, bunu hiç yapmazlardı.
Niko Beloyannis’e sabahlara kadar süren korkunç, barbarca, insanlık dışı, ortaçağ işkenceleri yapıldı. Tam iki yüz gün. Karanlık hücrelerde aç susuz, kaldıkları hücreye mezar bile denemez, mezarlar daha rahattır, insan hiç olmazsa uzanıp yatabiliyor.
Çökmeleri için tüm baskıları uyguladılar.Dünya üzerinden onuru silmekti amaçları.
Yunanistan onların barış ve demokrasi isteklerini yargıladı; onları, ekmek özgürlük ve barış dedikleri için yok etmek istedi.
Beloyanni’yi öldürdüler!
Nikos Beloyannis, savunmasını yaparken mahkemede bulunanları o denli büyülemişti ki, yargıcın kin dolu sözlerine aldıran olmadı. Nikos yerine oturmaya giderken karısı Elli elindeki karanfili uzattı.
Nikos karanfili aldı ve gülümsedi.
Nikos karanfili aldı ve gülümsedi.
Hayatını ve gençliğini verdiği insanlığın geleceğini düşünerek gülümsedi.
Bu güzel gülümseme, bu etkili resim,ertesi gün tüm gazetelerde yayımlandı. Aynı resim,çok kısa bir süre içinde bütün dünyaya yayıldı.
Bu güzel gülümseme, bu etkili resim,ertesi gün tüm gazetelerde yayımlandı. Aynı resim,çok kısa bir süre içinde bütün dünyaya yayıldı.
"Karanfilli Adam" artık bütün dünyada milyonlarca insanı etkileyecekti bundan böyle.
Picasso bir tablo yaparak ve şairlerin şairi Nazım Hikmet "Karanfilli Adam" şiirini yazarak onu ölümsüzleştireceklerdi.
Picasso bir tablo yaparak ve şairlerin şairi Nazım Hikmet "Karanfilli Adam" şiirini yazarak onu ölümsüzleştireceklerdi.
Özgür Okuryazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder