Rus
edebiyatında önemli bir yere sahip Gogol’ün kilometre taşı kabul edilen
yapıtlarındandır Palto.
Bu romanın arka
kapağında Dostoyevski’nin ‘’Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık’’ ifadesi
dikkate değerdir.
Petersburg’da
bir devlet dairesinde kalem memuru olarak çalışan Akakiy Akakiyeviç, dış
görünüşü ile insanların ilgisini çekmeyen, ellili yaşlarında, kısa boylu, çipil
gözlü, kızıla çalan saçları biraz dökülmüş, yanaklarında derin kırışıklıkları
olan bir memurun sıradan ama trajik öyküsüdür.
Akakiy Akakiyeviç‟in
yıllardır yamata yamata kullandığı eski paltosunun artık iş göremez ve iğneye
gelemez olduğu için yeni bir paltoya gereksiniminin olması, bu palto için yeme
içme gibi en hayati ihtiyaçlarından kesintiye giderek dört beş aylık tasarruf
sonucunda rüyalarını süsleyen yeni bir
paltoya kavuşması, ardından paltosu şerefine düzenlenen bir davetten dönerken hırsızlar
tarafından paltosunun alınması, paltonun bulunması için yapılan çalışmalar,
gidilen “mühim adam”la olan sohbeti ve nihayetinde yatağa düşüp sayıklamalarla
hayatının sonlanması.
Sosyal
tabakadaki eşitsizlik cenaze merasiminde bile kendini gösterir. Zira parasız
pulsuz Akakiyeviç için meşeden değil de ancak çamdan bir tabut siparişi
verilebilir.
İncecik bu
kitabı uyumadan hemen önce okuyup bitirdim ve rüyamda cenaze merasaminde
parasız pulsuz Akakiyeviç’in tabutunun çamdan olmasına ağlıyordum. Uyanır
uyanmaz gözlerimi çapaklandığından açamadım bir müddet. J
Gogol, Rusya‟da feodalizmin sarsılıp yerine
kapitalizmin yapılanmaya başladığı dönemde yazmıştır. Sistemin savunucuları
tarafından Rus insanını kötü göstermekle suçlanır oysa Gogol Rus insanın kötü
olduğunu değil, sistemin Rus insanını kötü gösterdiğini eleştirmiştir.
İyi Okumalar,
Özgür Okuryazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder