15 Aralık 2014 Pazartesi

Pablo Nerud'nın Nazım Hikmet'le sohbeti





Şili’li şair Pablo Neruda sürgünde olduğu yıllarda kendisi gibi sürgünde olan büyük şair Nazım Hikmet’le Moskova’da sık sık buluşur sohbet ederler.

Neruda,1973 yılında anılarını kaleme almaya başladığı kitabında 'Onun yanında biz şair bile olamayız' dediği Nazım Hikmet ile bir sohbetine yer vermiş.

‘’Şiirin gelecek olduğuna inanıyorum’’ diyen bu büyük şair, Sovyet Rusya’da yaşıyordu. ‘’Şiir, insan ruhundan devamlı bir şeyler talep eder’’  dediğini anımsıyorum. Hikmet yaşamının on sekiz yılını hapishanelerde geçirmiş, sayısız işkenceye dayanmıştı. Türk deniz kuvvetlerinde ‘askeri isyana teşvik etmekle’ suçlanan Nazım Hikmet inanılmaz cezalara çarptırılmıştı. Duruşması bir savaş gemisinde olmuştu. Bana anlatılanlara göre Nazım önce bitkin düşene kadar güvertede yürütülmüş, sonra da beline kadar ayakyolundaki pisliğin içine sokulmuş. Benim şair dostum pislik kokusundan bayılacak ve aklını yitirecek duruma gelmiş. Fakat son anda kendini toparlamış. Düşünmüş, cellatlar beni bir yerden gözetliyorlar. Çöküp, pisliğin içine devrileceğimi görmek, kötü kaderime sevinmek istiyorlar. İşte o anda gururuyla gücü de geri geliyor. Önce ağırdan, usul usul şarkı söylemeye başlıyor. Sonra sesini yükseltiyor, iyice bağıra bağıra şarkı söylüyor. O anda aklına gelen, bildiği halk türkülerini, aşk türkülerini, şiirlerini, halkının ezgilerini… İşte böyle yenmişti pislikleri ve acılarını.
Bana bütün bunları anlattıktan sonra şöyle demiştim ona:
‘’Kardeşim, sen o türküleri herkes için söyledin! Bizler bundan sonra ne yapmamız gerektiğini düşünmekten hiç çekinmeyeceğiz! Ne zaman şarkı söylemeye başlamamız gerektiğini de artık biliyoruz.’’
O bana halkının çektiği acıları da anlatmıştı. Ülkesinde derebeyleri köylülere acımasızca zulmetmişti. Nazım onların hapishanelere atıldığını yaşamış, yiyecekleri ekmeği verip, tütün aldıklarını, sonrada açlıktan avludaki otlara bakıp durduklarını görmüştü…
Ateşli bir dogmatizm karşıtı olan Nazım uzun yıllar Sovyetler Birliği’nde sürgünde yaşadı. Onu kabul etmiş bu ülkeye olan sevgisini şöyle açıklamıştı:
‘’Ben şiirin geleceğine inanıyorum. Buna inanmamın nedeni, yaşadığım bu ülkede şiirin insan ruhundan devamlı bir şeyler talep etmesi’’

Onun bu sözlerinde bizlerin uzaklardan fark edemediği bir çok sır gizli.

Pablo Neruda
Şilili yazar ve şair
Kendisi Nazım Hikmet adına Barış Ödülü almıştır. Bir kongrede Nazım Hikmet ile ilgili 'Onun (Nazım Hikmet'in) yanında biz şair bile olamayız' diyerek Nazım Hikmet'i övmüştür.
Yaşamı boyunca güçlü siyasi duruşuyla tanınan Neruda, ülkesindeki ve İspanya’daki faşizme karşı durmuştur. 1971 yılında edebiyat dalında Nobel Ödülünü aldı. 1972 yılında sağlık sorunları nedeniyle elçilik görevini bırakarak Şili'ye döndü. 24 Eylül 1973'de kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.

İyi Okumalar,
Özgür Okuryazar



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder