26 Aralık 2014 Cuma
Kıran Resimleri - İNCİ ARAL
17-26 Aralık MARAŞ KATLİAMI
Kıran Resimleri - İnci Aral
Tutuşturulmuş bezleri pencereden içeriye fırlatanlar, dinamit savuranlar, duman, ateş, çığlıklar…
Kızların memelerini kesip ağaca asanlar,
Kadınlara tecavüz edenler,
Bir gözü görmeyen ninenin diğer gözünü sopayla oyup, sonra kurşuna dizenler,
Korkudan dili tutulmuş beş yaşındaki çocuğun ağzına kurşun yağdıranlar,
Sekiz aylık hamile kadının karnını deşip cenini çıkartanlar,
Cesetleri çiğneyip, oradan oraya sürükleyenler,
Canlı canlı insanları yakanlar,
Saçından sürükleyip kopan saç derisiyle birlikte bir kenara fırlatanlar,
Delice koşturan, kapıları omuzlayan, ellerindeki baltaları savuranlar, pencerelere dinamit fırlatan gölgeler.
Sahi kimdi bu gölgeler?
Kimin gölgeleriydi?
Onlar kimin kollarıydı?
Onlar gibi şakalaşıp gülebilen, merhaba diyen, ekmeği, suyu, aşı onlar gibi yiyip içen, aynı yokluğu ve yoksulluğu yaşayan gölgeleri. Kim yolladı onları, nasıl?
Yaşamımızın ve inancımızın ayrımı nerede keskinleşti?
Ne zaman biriktirdiler bu hıncı içlerinde?
Canlı canlı insanları yakacak kini nerede büyüttüler?
İnci Aral Maraş Katliamını en iyi bilenlerden. Çünkü katliamın üstünden 1 yıl geçmişti, Alevilerin sığındığı köylere gitti. Tanıklarla görüştü ve ‘’Kıran Resimleri’’ kitabını yazdı. İnci Aral 10 günde 10 köy gezmiş, mağdur aileler ile görüşmüş ve bu katliamı kaleme almış. Bu süreçte hiçbir köyde kayıt cihazı kullanmamış ve mağdur olmuş ailelere ‘’sizlerin gerçek isimlerinizi yazmayacağım’’ dediğinde. ‘’Hayır gerçek isimlerimizi yazın, mağdur olan biziz, herkes duysun sesimizi, yaz ki hatırlasınlar’’
Yedi gün süren bu vahşeti yaşamış, derin acılar çekmiş, kirvem, eşim, dostum dedikleri insanlarla karşı karşıya gelmiş bu acılı insanların, kadınların gözünden, dilinden, yüzlerinden okunanları, dilinden süzülenleri anlatıyor bu kitap. İşte tüm bu yaşananlardan bir tablo sunuyor bize.
İnci Aral'ın yazarlığında bir dönemeç saydığı bu kitabı insanın içini dağlıyor, İnci Aral Maraş’tan döndükten sonra bir ay boyunca konuşamamış, doğru düzgün bir şey yiyememiş, travma yaşamış ve on yıl sürecek bir migren sahibi olmuştur.
Daha önce İnci Aral ile ilgili yazdığım bir düşüncemi burada yinelemek istiyorum ve bunun tam zamanı olduğunu düşünüyorum, İnci Aral’ın tüm kitapları mutlaka okunmalı; çünkü İnci Aral romanlarında bir karakter yaratırken dönemin politik, ekonomik, toplumsal koşullarını bir bütün olarak ele alıp sizi o dönem içinde anlamlı bir yolculuğa çıkarıyor.
1983 yılında yayınladığı bu kitabıyla Nevzat Üstün Öykü Ödülü'nü almıştır.
İyi Okumalar,
Özgür Okuryazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder