Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir – Emma Goldman
Emma Goldman bir konuşmasında şöyle söylemişti: ‘’Ben hayatımı, geriye dönüp bakacak vakit bulamadığım denli yoğun ve şiddetli yaşadım’’
Pek çok insan hayata bakar ama onu yaşamaz.
Emma Goldman hayata durup bakanlardan değil, o, hayatı derinlemesine yaşayanlardan.
20.yüzyıl yazar ve anarşisti olan Emma Goldman bu yola girerken kuşkusuz risk almış, küçük maddi kazanımlardan ve ülkesinden vazgeçmiş, kanunlara, kurallara ve kamuoyuna karşı gelmişti.
Pek az insanın yüreği, bütün kalpleriyle benimsediklerinden vazgeçebilecek mertlik ve cesaretle doludur.
Emma okuyamamıştı. Yoksulluk Emma’yı okuldan erken ayrılmaya mecbur etmişti.
Emma, Rusya’da bir Yahudi gettosunda dünyaya geldi, 1881 yılında St.Petersburg’a taşındı, burada çeşitli fabrikalarda çalıştıktan sonra korse mağazasında tezgahtarlık yaptı.
15 yaşında Amerika’ya göç etmek için babasını ikna eden Godman, oraya gittiğinde de 2,5 dolar haftalıkla günde on saat bir dikiş makinası pedalına basarak çalıştı.
Emma emeklerinin ’’zorla’’ almaları için işsizlere çağrıda bulunmak, doğum kontrol kılavuzları dağıtmak, I. Dünya Savaşı’na ve zorunlu askerliğe karşı çıkmak nedeniyle birçok kez hapse girdi ve 1919 yılında Amerika’dan sınır dışı edildi.
Emma 66 yaşındayken İç Savaş’a katılmak üzere İspanya’ya gitti.
Önemli kitaplar yazdı.
Emma Goldman’ı tanımanızı isterim.
İyi Okumalar,
Özgür Okuryazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder