Eğer Sokrates’i zehirlemek yerine dinlemeyi tercih etselerdi
ve Sokrates’in onlardan yapmak istediği şeyi yapsalardı Yunanistan dünyanın
zirvesi haline gelebilirdi.
Yeryüzünde birçok büyük insan yaşadı ama Soktares’in kendine
özgü bir yeri vardı. Sokrates’e büyük saygı duyarım öylesine mütevazıdır ki
sıradan insan olarak kalmış ve hiçbir üstünlük ve özel durum iddia
etmemiştir.25 yüz yıl önce bu adama, içeceği
zehir verildiğinde müritlerine ‘’Ölümden sonraki yaşam hakkında sorular
sorup durdunuz. Bu güzel bir şans, güzel bir fırsat. Eğer kendi kendime
ölseydim bu fırsatı elde edemezdim. Ama şimdi zehirleneceğim ve o beni yavaşça
öldürecek. Ve ben size son ana kadar, dilim uyuşup daha fazla konuşamayacak
hale gelene kadar deneyimlerimi anlatacağım’’ dedi.
Sokrates hayal edebileceğimiz en sofistike ve en kültürlü
insanlardan biriydi. Sokrates gibi insanlar tehlikeli görünürler çünkü onlar bizi
köklerimizden sarsarlar, şartlanmalarımızı ortadan kaldırırlar ve bize bizim
gerçeklerimizden haberdar ederler.
Sokrates Atina’da küçük bir mahallede yaşadı. Hakkında
verilen karara göre zehir Sokrates’e tam günbatımı sırasında verilecekti. Camdan
baktı ’’Güneş battı! Dışarıdaki adam hala zehiri hazırlıyor. Ona geç kaldığını
söyleyin. Görev başındayken asla geç kalmamalı’’ dedi.
Sokrates’in şöyle söylediği yazılır:
‘’Gençken her şeyi bildiğimi zannederdim. Biraz
olgunlaştığımda bir o kadar şeyi de bilmediğimi anladım. Biraz daha
yaşlandığımda şaşkınlığa düştüm çünkü gençken daha çok şey bildiğimi ve
bildiğim şeylerin gitgide azaldığını fark ettim.’’ Ve sonunda ölümünden hemen
önce de ‘’hiçbir şey bilmiyorum’’ dedi.
İyi Okumalar
Özgür Okuryazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder