Biz aslında bu evin eşyaları gibiydik; tıpkı şu gördüğün dolap, şu masa, şu yıllanmış döşekler gibi. Bizim hiçbir şeyimiz olmadı duygulardan, özverilerden ve özentilerden başka...
Bir eşya olmak... Bir evde, bir yaşantıda bir nesneymişçesine yaşamak..."
.
Bir şehirde, bir ülkede bir nesne gibi yaşamak zorunda kalınan hayatlar... Ve zorunlu ayrılıklar...
Bir şehire gidememek... Bir kadim coğrafya düşünün, binlerce yılda ilmik ilmik ördüğü çok kültürlülüğün güzelliklerini bir çırpıda yok etsin... İnsanları birer nesneye dönüştürsün...
.
Satır aralarında yakın tarihimizin acılarını ve bu acıların etkilediği tamamlanmamış ve hep eksik kalacak insan hayatlarını bulacağınız bir kitap... Kendilerini bu toprakların asıl sahibi olarak görenlerin yaptıklarından bize kalan sadece utanç!.. .
.
Erdal
Moskova/2015 .
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder