29 Ağustos 2014 Cuma

Felsefenin Tesellisi - Alain de Botton





FELSEFENİN TESELLİSİ

Birkaç günde okuyup bitirdiğim, okurken çok keyif aldığım bir kitap.
Yazar, kitabı altı bölüme ayırmış, her bölümde bir filozofun yaşamından ve yazdıklarından yola çıkarak ayrı bir sorunu ele almış.
Bölümler,
Toplum tarafından kabul görmemenin tesellisini Sokrates'te,
Yeterince paraya sahip olmamanın tesellisini Epikuros'ta,
Düş kırıklığı yaşamının tesellisini Seneca'da,
Kendini yeterince hissetmenin tesellisini Montaigne'de,
Kırık bir kalbin tesellisini ise Schopenhauer'de buluyor.
Başkalarının yaşantısını kıskanarak acı çekenlere Nietzsche'yi öneriyor.


Bana göre kitabın amacı felsefeyi günlük yaşama indirgeyebilmek ve daha fazla insana sevdirmek. Felsefe hep büyük filozoflara özgü gibi görünür ve o insanların bizden çok uzak olduğu hissi verilir kitaplarda. Oysa bu filozofların da bizim gibi insanlar olduğunu, acı çektiğini, aşık olduğunu, düş kırıklığı yaşadığını görmek ve bu büyük düşüncelerinin yaşadıkları durumlarda onlara nasıl yardım ettiğini görmek bizim felsefeye bakışımızı değiştirebilir.

Hızlıca okunabilen ve hayata dair akılda kalıcı analizlere yer veren bir kitap.
İyi okumalar,


26 Ağustos 2014 Salı

Çavdar Tarlasında Çocuklar- J.D. Salinger




Çavdar Tarlasında Çocuklar, adını sürekli duyduğum ve uzun süredir okuma listemde olan bir romandı.
Çavdar Tarlasında Çocuklar ya da başka adıyla Gönülçelen J.D. Salinger'in 1941'de yazdığı bir romandır. Hikayesindeki ahlak dışı konuşmalar ve cinsellik yüzünden kitap ABD'de bir süre yasaklı kitaplar kategorisindeydi. Romanın Olay örgüsü  kısaca şöyledir.

Ana karakter Holden Caulfield, sık sık okul değiştiren, nihayet devam ettiği son okuldan da atılmış bir öğrencidir. Okuldan ayrılmasına birkaç gün vardır ve ilişik kesme yazısı ailesine gitmeden biraz "sağda solda takılma" niyetindedir. Çavdar Tarlasında Çocuklar, bu süreçte Holden'in yaşadıklarını onun ağzından an be an anlatır.


Holden etrafındaki hiçbir şeyden memnun değil,  sürekli modu düşük ve depresif. Sürekli zihinsel gel-git ler yaşıyor tanıştığı  kişiler  arasında çeşitli bağlantılar, benzerlikler zıtlıklar buluyor ve zihninde durmadan bu ilişkileri irdeliyor.Etrafındaki samimiyetsiz insanlardan o kadar bunalmış ki kaçıp gitsem, otostop çeksem, bu sahtelikten uzak dursam istiyor. Bu kadar isyankar bir karakterin tabii dilinin de çok düzgün olmasını beklemiyoruz. Bir de ergenlik çileleri var. Kitapta olmayan cinsel hayatından da bol bol şikayetçi, kızlardan çok bahsediyor, onlarla yakınlaşıyor. Biraz da dinle ilgili şüpheleri var. Bu nedenlerden ötürü çıktığı zamanlarda Amerika’nın tutucu bölgelerinde yasaklanmış.

Kitap konuşma biçiminde yazılmış, sokak dili kullanılmıştır.

Kitapta geçen "bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman,bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da,canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız o kitap bence gerçekten iyidir" altı çizilesi sözlerdendir...


İyi okumalar,


İnsanın Anlam Arayışı - Viktor E. Frankl

Viktor Frankl, 20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından; insanın neler yapabileceğine bizzat yaşayarak şahit olmuş. İnsanın Anlam Arayışı adlı kitabında; hem İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarında tüm “çıplak”lığıyla yaşadıklarını, hem de yaşamın ve insan olmanın her şey kaybedildiğinde bile kaybolmayan anlamlarını paylaşmış bizlerle. 
Kitabın ikinci bölümü ise, bu anlatılanlardan damıtılabilecek bir ders gibi; Frankl’ın kurucusu olduğu teori ve terapi yaklaşımı olan logoterapinin genel ilkelerini özetliyor.

Sonuç;

• İnsanın yaşam koşulları ne olursa olsun buna katlana bileceği.

Güzelliği;

• Tıbbi terimlerin parantez içi şeklinde açıklaması sözlük ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

• Nietzsche’nin sözlerini işine yarayacak şekilde kullanmış ve görüşlerine uymayan nihilizme hiç yer vermemiş.

• Psikoloji ,sosyoloji ve felsefenin iç içe olduğu bir eser olmuş.
• Teorik bilgilerin verildiği bölümlerin dahi örneklerle anlatılması çok güzel olmuş.